İHRACATA DÖNÜK HELAL SERTİFİKALAMADA SON DURUM….
Sitemizde yayınlanan son yazımızda Helal Sertifika almış 35 Firmanın bilgilerini vermiştik. Bugün son eklenenlerle birlikte toplam 43 Firmamız Helal Sertifkalarını teslim almışlardır. İslam Alemine, Ülkemize ve Firmalarımıza hayırlar, bereketler getirmesini yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Söz gelmişken bir konuda açıklama ihtiyacı duyuyoruz. Birçok kardeşimiz günlük hayatımızda daha elzem maddeler üreten firmaların neden listelerde isimleri geçmiyor şeklinde sorular soruyorlar. Bize bugüne kadar 100 civarında firmanın müracatı ulaştı. İçlerinde sucuk-salam-sosis firmaları, peynir-yoğurt-tereyağı firmaları, helva-reçel firmaları, ekmek-kek firmaları, çikulata-şekerleme firmaları, sakız firmaları, peynir mayası firmaları var. Ancak kullandıkları katkı maddeleri, ürün temin ettikleri tedarikçileri bakımından aralarında o kadar gevşek davranmış olanlar var ki bazıları ile gönüllü ekiplerimizle aylardır, sonuç alınabilmesi ve bu ihtiyaçlarının helal ve sağlıklı kanallardan sağlanabilmesi ve devamlılığının sürdürülebilir olabilmesi için geniş ve yorucu çalışmalar yapmak zorunda kalıyoruz.
Sertifika almak için gelemeyen firmalar da ‘nasıl olsa biz ürünümüzü içeride de, dışarıda da satıyoruz ne gerek var helal sertifikaya’, gözü ile bakıyorlar. Ama bu firmaların çoğunu sorgulayın 16 milyonluk Musevi toplumu için Kosher sertifikasını çok önceden almışlardır. 2 milyarlık Müslüman ümmet için ise böyle bir telaşları yok. Sebep, bu toplumun büyük bir kesimi uykusuna devam ediyor, yediğini içtiğini sorgulamıyor da ondan. Halbuki ağlamayan çocuğa meme verilmiyor bu dünyada.
Geçenlerde Japonyanın Dış Ticaret dairesinden bir heyet GİMDES’i ziyarete geldi. Türkiye ve diğer İslam ülkelerine Helal Sertifikalı ürün satışı için pazar araştırması yapıyorlarmış. Bizim birkaç marketimizi ziyaret etmişler. Rafları dolduran ürünlerin hiçbirinin etiketlerinde helal logosu göremediklerini merakla sordular. Biz de biraz mahçub, biraz ironik ‘etiket yönetmeliğimiz izin vermiyor’ şeklinde cevap verince şaşıp kaldılar.
Geçen yıl Dünya Helal Konseyinin Çinde yapılan kongresinde Çinliler size 1000 lerce dönüm arazi tahsis edelim. Sizin kontrolunuzda burada büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan besleyim, sizin gözetiminizde kesim yapalım ve İslam ülkelerine pazarlayalım teklifinde bulundular.
2010 yılı İstanbulda ‘Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri’ arasında hatta en başında Helal ve sağlıklı ürünlerin konuşulur olması neden olmasın? Ne yazık ki,Tertip komitesinin programında bu konu ile ilgili bir etkinliğe rastanamıyor.
Ama GİMDES bu yıl ‘Dünya Helal Konseyi’nin Kongresine ve ‘Uluslararası Helal Konferansı’na evsahipliği yapmaya hazırlanıyor. Aynı günlerde Küresel anlamda binlerce etkin insanın ziyaret etmesi beklenen CNR fuarcılığın gerçekleştireceği ‘Uluslararası Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı’na da öncülük yapıyor.
Toplam 2 trilyon dolarlık bu yeni ve hızla gelişen pazarda Türkiye’nin aranan ve önemli bir aktör olabilmesinin, Türkiye’ye hem bir prestij , hem de önemli bir ihracat girdisi sağlaması bakımından, çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
30 Eylül-03 Ekim 2010 günlerinde gerçekleştirilecek bu önemli etkinliklerimiz için kamu kurumlarımızın, basınımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, üretici, satıcı ve ihracatçı firmalarımızın ve tüketicilerimizin bugünden gerekli ilgiliyi göstermelerini bekliyoruz.
Firmaları görmek için tıklayınız:
http://www.gidaraporu.com/kirkuc-firma_g.htm