KURBAN HİSSE SATIŞLARINA DİKKAT!

Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

“Biz (İsmâil’in) kurtuluş fidyesi olarak, ona (İbrâhîm’e, kesmesi için) büyük bir kurbanlık (koç) verdik.” (Sâffât Suresi 107. Ayet-i Kerîme)

“O hâlde Rabbin (in rızası) için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser Suresi 2. Ayet-i Kerîme)

“(Biz) her ümmete, kurban ibadetini meşru kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiğimiz (kurbanlık) hayvanları keserlerken, Allah’ın adını ansınlar. Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır. Sadece, O’na teslim olun! (Resûlüm!) İhlâslı ve mütevazı (Mü’min) kullarımı (cennet ile) müjdele!” (Hac Suresi 34. Ayet-i Kerîme)

Kurban ibadeti bizi, Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın itaatine, Hz. İsmail Aleyhisselam’ın teslimiyetine yönlendirerek hayatın sıkıntı ve imtihanlarına karşı Rabbimize kurban olma ve O’na dost olarak sıkıntılarımıza çözüm bulma yollarını gösterir.

İçkili market zincirleri şimdiden kıyasıya bir rekabetle Kurban hissesi satış reklamlarına başlamışlar.

Dinini bilen kardeşlerimiz, senede bir defa kestireceğiniz vacip kurbanlarınıza mukayyet olunuz. Yaptığınız ibadeti kirletecek, helal ve tayyib şartlarda olmayan bir hisseye girmeyiniz, ehliyetsiz kurumlara yetki vermeyiniz.

Kurban kesecek ortaklardan her birinin Müslüman olması ve kestikleri kurbanı Allah rızası için ibadet niyetiyle kesmesi gerekmektedir. Allah rızası için değil de et için kesilen kurban kabul olmaz. Ayrıca kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanların herhangi bir uzvu eksik olmamalıdır.

Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim sırasında hayvanların birbirini görecek şekilde bulundurulmamasına özen gösterilmelidir.

Bugün ümmetçe düştüğümüz zilletlerin temelinde bilgisiz bir topluma dönüşmüş olmamız yatmaktadır. Düşüncemizde, davranışlarımızda ve hareketlerimizde İslami ölçüleri referans olarak almak zorunda bulunduğumuz halde; bilgisizlik ve doğru bilgiyi araştırmada gösterdiğimiz acziyet ve tembellik, günlük hayatımızın her kademesinde karşılaştığımız olaylarda bilinçsiz, yanlış ve İslami ölçülerin dışında tepkiler vermemize neden olmaktadır.

Her şeyimize sinmiş olan yabancı kültürlerin, başda batı olmak üzere, medeniyet, kültür ve mantalitelerinin zebunu olmuş bir hayat yaşıyoruz. Batı oldum olası düştüğü inkarcı ve materyalist bataklıktan kendini kurtarmak yerine bütün insanlığı aynı bataklığa düşürme çabası içerisinde kalmayı tercih etmiştir. Batı Modernitesi silahla ulaşamadığı yerlere ekonomi ile, ekonomi ile ulaşamadığı yerlere fikirle, moda ile, gıdalarımızla, ilaçlarımızla, teknoloji ile girmeyi başarmıştır. Bilgi kirliliği adeta hafızalarımızı çöplüğe çevirdiğinden insanlar faydalı bilgiden mahrum kaldılar.

Yaratılmışların en şereflisi ve en mükemmeli olan insan birçok görevlerle sorumlu tutulmuştur. Bu görevlerin başında Allah’a karşı ubudiyetimiz ile ailemize karşı, yönetimlerini yüklendiğimiz insanlara karşı sorumluluklarımız gelmektedir. unutmamamız gereken en önemli vazifelerimizden biri de helal ve tayyib tüketmek ve tükkettirmek zorunda oluşumuzdur.

Özellikle bayram sofralarımıza hiç yakışmayan inancımız açısından sakıncalı bulunan yiyecek ve içeceklerden, uzak durmalıyız. Bugüne kadar gereken dikkati gösterememişsek; bundan sonra, gıdalarımızın, ilaçlarımızın, kozmetik ürünlerimizin helal ve tayyib olup olmadıklarına, aynı zamanda sağlıklı olup olmadıklarına dikkat ve itina göstermeye gayret edelim. Bu anlayışla alışveriş yaptığımız marketleri, kasapları, fırınları yeniden gözden geçirelim.

Artık çaresiz değilsiniz GİMDES’in helal sertifika verdiği 20 bin ürün çeşidi market raflarında ve bilhassa sayısı az da olsa (HDM) Halal Dunya Markertleri raflarında yer almaktadır.

Comments are closed.