Dünyada Helal Gıda Gerçeği
DÜNYADA HELAL GIDA GERÇEĞİ DÜNYADA HIZLA YÜKSELEN BİR PAZAR
Dünya’da hızla yükselen bir pazar “Helal Gıda Pazarı”.Bu pazarın aktörleri ise Endonezya , Malezya , Amerika ve Arap Körfez ülkeleridir. Avrupa bu pazardan pay almanın önemini yeni yeni farketmeye başlamıştır. Bir gerçek var ki Helal pazarın trendi hızla yükseliyor. Bu da şaşılacak bir şey değildir. Dünyada 2 milyar Müslüman nüfus bulunmaktadır.
Dünya İnsanlığının ; Global iletişim imkanlarının artması, 100 yıla yakın bir zamandır kendisine dayatılan modern yaşantının ve bu yaşantının sunduğu ürünlerin mutluluk ve sağlık yerine mutsuzluk, sıkıntı ve sağlıksız yaşam getirmesi, , İslami yaşantının yoğunlaşmasına ve buna paralel kaybettiği kendine ait yaşam tarzını aramaya başlaması adım adım onu Helal ürün arayışına sevketti.
Helal üründe gelinen nokta gelmesi gereken noktanın %10u seviyesindedir. Eski sömürücü patronlar küresel pazarlarını kaybetme korkusundan olacak, devletleri ile, uluslararası firmaları ile gelişmeyi engellemeye çalışıyorlar. Fakat bütün bu engellemelere rağmen süreç devam edecek ve hedefine ulaşacaktır. Bugün görünen Pazar hacmi helal ürün bazında 850 milyar ABD Doları, toplam helal Pazar ise 2 trilyon ABD Doları seviyesinde tahmin edilmektedir. Bu pazarın daha % 10 u gerçekleşmiş gözükmektedir. Talebin yüzde 90’ının karşılanamamasının diğer sebeplerine gelince.
Birçok Müslüman ülkenin gıda pazarının uluslararası ticareti yapılamayan basit ürünlerden oluşması,
müslüman ülkelerde üretilen çok sayıda ürünün kötü paketleme, istikrarsız arz ve sürdürülemeyen markalaşma yüzünden talep görmemesi.Helal ürünlerin kalite, güvenirlilik, paketleme ve etiketleme açısından evrensel standartlara sahip olmaması.
Çok hassas değerler üzerine kurulu olan helal gıda zincirinde uyumluluk ve bütünlüğün henüz tam sağlanamaması.
Diğer bir önemli sebep de 2 milyara ulaşan bir müslüman nüfusun, tükettiği ürünler hakkında bilgisizliğini ve bilinçsizliğini henüz tam olarak giderememiş olmasıdır.
15 milyon nüfuslu Musevi toplumun Kosher ürün pazarı 250 milyar dolar. Bu nüfusa bu rakam çok büyüktür. Araştırdığımız zaman görüyoruz ki bu pazarın en büyük müşterileri başta Müslümanlar ve Musevi olmayan diğer insanlardır.
Bu sebepler de Müslümanın tüketmekte olduğu ürünlerin büyük bir kısmında ekonomik, biyolojik ve kültürel içeriklerinin gayri müslümlerin kontrolünde kalmasına, bu da bu güçlerin ümmet üzerinde baskı oluşturmasının devamına yaramaktadır.
Helal bütünlüğün sağlanması için şirketlerin, birliklerin ve ülkelerin farklılıkları birleştirici, ortak bir zeminde buluşturulmaları ve üretici firmaların kalite ve çalışma yöntemlerinin standartlarını yükseltmeleri gerekiyor. Geniş halk kitlelerinin bilgi ve bilinçlerinin artırılması için STK ve Medya tarafından yoğun çalışmalar yapılmasını gerektiriyor.
Ülkemizde GİMDES yukarıda saydığımız olumsuzlukları giderme yolunda 5 yıldır çalışmalarını sürdürmektedir. Helal Gıda ve Helal Sertifikalama konusunda önemli mesafeler kat edilmiştir.
GİMDES bir hamle daha yaparak uluslararası Helal arenaya da sıçrama yaptı ve Helal Pazarda uluslararası bir kimliğe ulaştı. Bugün GİMDES Helal Sertifikalamada faal en büyük çatı kuruluşu olan WHC(World Halal Council-Dünya Helal Konseyi) nin 2 yıldır üyesi konumundadır. Bu da 50 ülkenin Helal Sertifika Kurumundan akreditasyonlu olduğu demektir. 2010 da WHC’in Kongresinin Uluslararası Helal Ürün Fuarı ile birlikte Türkiye’de yapılması kararı Türkiye için ve dünya Helal Pazarı için büyük bir önem taşımaktadır.
Batı Helal ekonominin büyüklüğünü farkındadır. Bu yüzden, bu pazarın en iyi oyuncusu ben olurum diye meydanlarda. Helal sertifikalı ürün pazarını bu eski patronlar ele geçirirlerse değişen bir şey olmayacaktır.
Bu piyasaya öncelikle Müslüman Firmalar sahip çıkmalıdır. Ürün, paketleme ve dağıtım sistemlerinin kalitesini dünya standartları kalitesine çıkartmalılar ve helal sertifikaya sahip olmaya istekli hale gelmelidirler. Zehirli ve zararlı madde içermeyen, GDO’yu dışlayan, hijyenik şartlarla hazırlanmış helal ürünler yalnızca gıda maddelerini kapsamıyor. Helal gıda ile başlayan helal ekonomisi; kozmetik sanayi, oyuncak sanayi, ilaç sanayi, tekstil, finans, helal internet arama motoru, turizm sektörü ve perakende zincirlerine kadar yayılarak kendi oluşturduğu serbest piyasa ekonomisini büyütmeye devam ediyor ve devam edecektir.
Helal gıda pazarının bugünkü değerinin 850 milyar ABD doları, tüm helal piyasasının ise 2 trilyon ABD doları civarında olduğu tahmin ediliyor.
Araştırmalara göre dünyada helal ürünleri tüketen yaklaşık 2 milyar tüketici bulunuyor. Bu nüfusun 950 milyonu Asya’da, 450 milyonu Afrika’da, 350 milyonu Ortadoğu’da, 30 milyonu Avrupa’da, 10 milyonu Amerika’da yaşıyor. Müslüman olmayan ülkelerde de talep gören helal gıda sektörünün AB ülkelerindeki ekonomik büyüklüğü ise yaklaşık 70 milyar dolar.
Pek çok ülke yalnızca gıdada 850 milyar (toplam helal ekonomide 2 trilyon) ABD doları aşması beklenen bu dev pazardan pay alabilmek için İslam ülkelerinde lobi faaliyetleri yürütüyor. Bu ülkeler arasında Amerika, Avrupa, Japonya ve Çin ülkeleri dikkat çekiyor. Pazardaki çeşitlilik helal kavramına da yansıyor.
Rabbimizin tüm insan neslinden istediği yaşam düzenine biz kısaca ‘Helal Yaşam Düzeni’ veya ‘Helal Yaşam Tarzı’ diyebiliriz. İnsanlık tarih boyunca zaman zaman bu yaşam tarzına karşı gelmiş, yanlışlar yapmış ve her seferinde bedelini büyük belalarla ödemek zorunda kalmıştır.
Bugün insanlık eski isyanlarına ve karşılığında yaşadığı belalara tuz biber ektirecek büyük bir maceranın, felaketin girdabına sürüklenmek istenmektedir. Bu macera, bu felaket hayvan ve bitkilerin GENETİK YAPILARINI DEĞİŞTİRME yolu ile insan neslinin genetik yapısının kontrol altına alınmaya çalışılmasıdır.
Bu gerçeği asırlar önce Allah(cc) son Kitabında adeta ihbar edercesine bildirmektedir: ‘O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.(Sure 2,Ayet 205)’
Bugün, insanlık tarihinde görülmemiş büyük bir bozgunculuğun tehdidi altındadır. İnsanlık bu felaketi farkına varmaya başlamıştır. Ancak bu felaketin altından İslamsız kurtulması ihtimali muhaldir. Organik Tarım Projelerinin bu sebeple GDO ile mücadelede bayrağı elinde tutan Avrupa’da dahi %100 gerçekleşebilme imkânını yakalayamamakta olduğu resmi raporlarda belirtilmektedir.
Bütün insanlığın helal ve sağlıklı yaşam tarzının garantisi ancak embriyodan, tohuma kadar helal standardının uygulanması ile sağlanabilecektir. Allah(cc)’ın tüm insanlara hitabeden son Kitabındaki ayet de bu gerçeği açıkça ilan etmektedir:
‘Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.(Sure 2,Ayet 168)’
Bütün dünya ülkelerine sesleniyoruz. Yönettiğiniz insanları eğer gerçekten seviyorsanız, Gerçek ve eksiksiz bir Kalite Standardı olan, Helal Standard’ın önünü açınız. Yolunun üzerindeki irili ufaklı, hepsi de anlamsız, engelleri kaldırınız. Helal Sertifikalı ürünlerin bütün insanlığa ulaşmasına destek veriniz. Geleceğin nesillerine sizleri minnetle anmaları için onlara bu fırsatı veriniz.