+90 212 438 33 18 (PBX)

GELİŞEN DÜNYA’DA HELAL SERTİFİKASI VE HELAL GIDA KONFERANSI 2

GELİŞEN DÜNYA’DA HELAL SERTİFİKASI VE HELAL GIDA KONFERANSI 2

biga3x
GİMDES Biga’ daydı
Ersan ERGÜR…

Sabahın erken saatleriydi. Güneş elbisesini yırtmak istercesine gökyüzünü aydınlatmaya çalışıyordu. İlerlemiş yaşına rağmen yaza hasret bir esintiyle esen rüzgârın etkisiyle az da olsa üşümüş bizleri bekleyen Hüseyin Kami Büyüközer Hocamızın yanına varmış ve ondan aldığımız heyecanla yola koyulmuştuk.

Yeni bir başlangıca, yeni ufuklara doğru yelken açmıştık. Karanlığı aydınlatan, insanlığa kurtuluşun yolunu gösterme gayretinde olan GİMDES, bu kez dünya devletlerine karşı mücadelemizin simgesi haline gelen Çanakkale’mizin şirin ve gelecek vadeden ilçesi Biga’ya doğru yola koyulmuştu.

On yıllardır ümmetin boğazından geçirilen, helalliği şüpheli olan birçok tüketim maddesi hakkında insanımızı bilinçlendirmek ve şuurlandırmak için oradaydık. Üretim kaynağı olan Biga bu konuda doğru uğrak yerlerinden biriydi. Dört kişilik bir ekipten oluşan heyetimizi Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Sayın Mustafa Doğan ve ekibi karşıladı. Bandırmada’ki ilk karşılaşmamızın ardından Biga’ya doğru yola çıkmıştık. Hafif bir yağmur yağmakta ve bizlere rahmetin çeşmesi misali eşlik etmekte idi.

Biga’ya vardığımızda ilk durağımız Biga Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özkan Beyefendinin makamı oldu. Oldukça sıcak bir karşılamanın ardından Helal Gıda ve geleceği üzerine verimli bir sohbet yaptık. Kıymetli başkanımızın bizlere gösterdiği sıcak ilgi verilecek olan konferans için bizleri daha da rahatlatmış idi. Verimli bir konferans ortamı oluşacağı sinyallerini rahatlıkla hissetmiştik.

Hep beraber Kaymakamlığa gittiğimizde bizi hoş bir sürprizin beklediğini nereden bilebilirdik ki. Kıymetli kaymakamımız makam odasını adeta Osmanlı Hanedanının ve Osmanlı el sanatlarını gösteren bir ortama çevirmişti. Heyecanla ve mutlulukla Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz Sultan Selim Han’ın kılıçlarını gösteriyordu. İşte gelecek nesillere kültürümüzü taşıyacak gerçek manada Osmanlı torunlarının ortaya koyduğu bu eserleri; “Biz burada tamamen yerli imkânlarla ve bu işe gönül vermiş ecdat torunları ile yapıyoruz.” diye anlatıyordu.

Duvarlardaki resimler Okçulukta ustalaşmış Göktürkleri anlatıyordu. Anadolu’ya akın akın gelen ve getirdiği kültürle savaşçı ve barışçıl kimliğini ortaya koyan ecdadın tüm kimliğini yansıtıyordu. “Bizim kültürümüze neden sahip çıkmayalım. Ata yadigârı bu eserleri neden dünyaya duyurmayalım” diyordu, genç kaymakamımız Fatih Genel. Biga’daki diğer projelerinden de bahsediyordu. Bunları anlatırken bizzat yaşıyor ve heyecanını gizleyemiyordu. GİMDES heyeti olarak kendilerinin bu hedeflerini gerçekleştirmelerini gönülden istiyor ve destekliyoruz.

Belediye Kültür Salonuna geldiğimizde tüm Biga yönetim kadrosunun orada olması Biga Halkının konuya verdiği ehemmiyeti ortaya koyuyordu. Fakat salonda öyle bir grup daha vardı ki bizler için çok daha fazla mutluluk kaynağı idi. Lise talebesi gençlerimiz oradaydı. Gelecek nesillerin yönetim kadrosu asıl onlardan oluşacaktı. Ve fikir dağarcıklarının henüz oluşmakta olduğu bu çağda GİMDES’le tanışmak Helal Gıda mefhumunu tanımak bir avantajdı onlar için.

Dimağları bulandırılmadan şuurlanacak, İslami değerlere uygun helal lokmanın ne olduğunu öğreneceklerdi. Hüseyin Hocamızın konuşmasına da en fazla ilgi bu genç kardeşlerimizden gelmişti. Büyük bir ilgi ile dinlemişlerdi Hocamızı. Salondan şaşkınlık ifadelerini duyuyordum. Helal Gıda konseptini anlattıkça, Gıdalarda kullanılan muhtemel katkı maddelerini ve bunların menşelerini ortaya koydukça bu şaşkınlık daha da artıyordu. İçilen meşrubatlarda kullanılan katkı maddelerinin durumu, vazgeçilemeyecek durumda olan ekmeğimizdeki katkı maddeleri, gıdalarda kullanılan jelatin malzemesinin kritik durumu salonu belki de bir hayal kırıklığına uğratmış idi.

İşte tüm bunlar her bir Müslüman ferdi sorumluluk altına alan hususlardı. On yıllardır uyutulan bu milletin uyanmasına birilerinin vesile olması gerekiyordu. Elbette GİMDES bu konuda öncü idi ve öncü olmaya devam edecekti. Birilerinin kesesi dolsun diye sessiz kalmamak, ümmetin her bir hücresine haram lokma gitmesine engel olmak gerekmekteydi.

Bunu da en iyi canlı ve yaşayan örnekler anlatabilirdi. Helal gıda üretiminin zor olmadığı ve vicdanlara hitap eden bir yönünün olduğu vurgulanmalıydı. İşte burada devreye giren Tatlan Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Hanımefendinin yaptığı gerçek bir anlatımla salonu coşturarak, dikkatlerini çekerek, Helal Gıda üretimin önemini anlatmayı başarmıştı.

Tüm Müslümanların ortak derdi ve kesişim noktası olan Helal Lokma artık insanlığın literatürüne girmeyi başarmıştı. Haram bir lokmanın insan vücudundan kırk gün çıkmadığı darb-ı mesel olarak hep anlatılır. Şimdilerde değil bir lokma neredeyse tüm lokmalarımızda haram olma ihtimalini düşünürseniz neslimizin nasıl bir istikamete gittiğini daha iyi anlarsınız.

Geleceğimizi oluşturmak bugün bizlerin sorumluluğu ise sanırım genç nesillere bırakılacak en iyi miras gerçek bir imandan sonra Helal Lokmadır. Gelin hep beraber kıyamete kadar amel defterimizi doldurabilecek olan Helal Noktada buluşalım.

Biga’da bizleri son derece sıcak bir ortamda karşılayan ve emeği geçenlere gönülden şükranlarımızı arz ediyoruz. Esen kalın sevgili dostlar…

🎶 Gimdes Radyo Yayını