Müslüman Hastaların Tedavisinde ve İlaç Uygulamasındaki Problemler 2
MÜSLÜMAN HASTALARIN TEDAVİSİNDE VE İLAÇ UYGULAMASINDAKİ PROBLEMLER. 2
Tıp Fakültesinin 4.sınıfında okuyan bir tıb talebesinin bize gönderdiği acı dolu mektubundan bir bölüm aktarıyorum
“Nur yüzlü,bir hacı amcam hasta olmuş..
Hastane koridorunda çaresiz bekliyor..onu görünce düşünmeden edemiyorum. bu zamana kadar kim bilir harama düşmemek için nice çabalar sarfetti!!
Kimbilir kaç kere televizyonu kapatmıştır “aman gözlerim harama dalmasın”diye… hastalık bu…dilinde dualar; ALLAH ım yardım et diye !
Bir doktor elinde şırıngayla ona yaklaşıyor…Bilmiyor ki hasta amcam, o haramlardan koruduğu vücudu birazdan domuz katkılı ilaçla dolup taşacak..
Aslında çoğu doktorun şöyle dediğini duyar gibiyim “TEDAVİ BU, HARAMI HELALİ Mİ OLUR? ÖNEMLİ OLAN İNSAN SAĞLIĞI…NE YAPSIN ÖLSÜN MÜ ADAM?”” ama inanıyorum ki birgün şu hadisin doğruluğunu tüm dünya görecektir inşaallah,
‘Şüphesiz ki Allah sizin şifanızı size haram kıldığı şeylerde kılmamıştır. ‘(Buhari)
ve sonuç, amcam doktora dualar ederek ayrılıyor..çoğu kez düşünüyorum acaba bilseydi o ilacı ister miydi?.ne yapmalı? Nasıl helal ilaç bulmalı?
Çaresizlik bunun gibi birşey galiba! Ne yapacağımı bilemiyorum..Reçeteler beni düşündürüyor..Her yer Avrupadan ithal, içinde ne olduğunu bilmediğimiz ilaçlarla dolu.”
Bu satırları yazan duygulu ve İslam inanci içerisinde bulunduğu açıkça belli olan bu hanım kızımız yarın okulu bitirecek ve hekimlik mesleğini icra etmek isteyecek. İçine düşeceği derin ikilemi düşünebiliyormusunuz? Bu hekimlerimizi ve hastalarımızı düşürüldükleri bu ikilemden kim kurtaracak ve bir an evvel kurtarmak zorunda değilmiyiz?
Öte yandan, bizler birer Müslüman vatandaş olarak, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, BM Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesi, Avrupa Konseyi Evrensel Tüketici Hakları ve İslam Konferansı Örgütü’nün Türkiye’nin de taraf olduğu İslâm’da İnsan Hak ve Hürriyetleri Beyannamesi gibi pek çok uluslararası anlaşmayla sağlanan tükettiğimiz ürünlerin kaynak ve üretim yöntemleriyle ilgili “bilgilenme” hakkımızı haram katkılı ilaçlar için de kullanabilmeli, bu konuda yetkili merciler tarafından bilgilendirilmeliyiz.
Tedaviyle ilgili karar sürecine, en çok da tedavinin nasıl uygulanacağı ve ilaçların nasıl alınacağı noktasında, hastaların da doktorlar kadar dâhil olmasının daha iyi bir sağlık sonucu oluşturacağı gün geçtikçe daha çok kabul görmektedir.
Araştırmalar gösteriyor ki, uzun süreli tedavilerde kullanılan ilaçların yaklaşık %50′si reçeteye uygun şekilde kullanılmıyor, bu da boşa giden ilaçlar, ilacın etkisinin azalması ve daha da önemlisi önlenebilir hastalıklar ve komplikasyonlarla mücadelede devlet kurumlarına ciddi bir maliyet yüklenmesinin yanı sıra tedavi edilebilir sağlık sorunlarında da büyük sıkıntılara ve erken ölümlere yol açıyor.
Pek çok çalışma gösteriyor ki, hastaların tedavi sürecinde alacağı risk karşısındaki tutumları ve ilacın yan etkilerini ne derece tolere edilebilir buldukları sağlık uzmanlarınının yaptığı varsayımlarla bariz bir şekilde farklıdır ve bu hastaların ilaçların içeriği hakkındaki inançları ve görüşleri, ilaçların alınıp alınmayacağı ve nasıl alınacağı konusunda önemli bir etkiye sahiptir.
Eğer hastalar tedavideki karar alma süreçlerinde daha aktif rol oynarlarsa ve onların görüşleriyle tercihleri bilinip hesaba katılırsa, hastaların tedavi aşamalarını düzgün bir şekilde takip etmeleri çok daha muhtemeldir.
Bu da sadece, hem sizin hem de sizinle ilgilenen sağlık uzmanlarının uygun tedavi seçenekleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmasıyla mümkündür.
Unutmayın ki,
En yüksek standartta sağlık hizmeti isteme hakkına sahipsiniz.
Özellikle haram katkılı ilaçlar reçetelendirilirken, İslam inancına sahip insanların farklı hassasiyetlerine dikkat edilmelidir.
İlaçlarınız reçetlendirilirken, sağlık durumunuz yanında sizin inancınız ve yaşam tarzınız da dikkate alınmalı. Bu noktada size düşen görev doktorunuzu, hemşirenizi ya da eczacınızı konu hakkında bilgilendirmektir.
Sağlığınız için almak zorunda olduğunuz ilaçla dini inancınız arasında bir mutabakat kurabilirsiniz. Bu ilaçlara nasıl ve nereden ulaşabileceğiniz hakkında bilinçlenmelisiniz.
Hastalıklarla bağlantılı olarak diyet, hijyen, mahremiyet, kıyafet, aile planlaması, doğum, kan ya da organ nakli, ölüm ve ölüm sonrası gibi olgular bir insanın inancı ile sıkı sıkıya bağlı olgulardır.
Müslüman hastanın inanç gereklilikleri dikkate alınmalı
Haram katkılı ilaçlar reçetelendirilirken inancınızın emir ve yasakları dikkate alınmalı. İslamiyette domuz ve diğer haram kılınmış ürünler ve katkıları kati surette yasaktır. Bu yasaklamalar haramların beslenme ve yaşama alışkanlıklarının din saliklerinin inançlarını zedeleyeceği düşüncesine dayanmaktadır.
Doktorunuza, hemşirenize ya da eczacınıza size önerilen ilaçların içeriğinin inanç kaidelerinize uyup uymadığını sorabilmelisiniz.
Kullandığınız İlaçların Dininize Uygunluğu
Genellikle hastalar ve doktorlar doğru ilacın nasıl ve ne zaman alınacağının ilacın vereceği fayda ve zararlara göre belirleneceğini düşünürler. Oysa, bu tartışmaya hastaların inanç değerleri, alışkanlıkları ve genellikle din öğretileriyle şekillenen hayat tarzları da dahil edilmelidir. İlaçlarınız reçetelendirilirken bu konuları gündeme getirmekten korkmamalısınız.