+90 212 438 33 18 (PBX)

KAMU’DA TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ ANLAŞMAYLA BİTTİ…

Bu anlaşmayı tarihî yapan, Memur Sen’in ısrarla gündeme getirdiği ‘Helal Gıda’ güvencesinin, Türkiye’de ilk defa sözleşmede yer almasıdır. GİMDES olarak sevinçliyiz. Bu kararı veren başta Memur-SEN olmak üzere tüm tarafları yürekten tebrik ediyor, ve teşekkür ediyoruz.

Bu anlaşma medya’da ve kamu oyunda geniş bir yer buldu. Bu konuda , ’SON DAKİKA’ internet sitesinde yayınlanan Kadriye KOCA Hanımefendi’nin yazısını, duygularımıza tercüman olması sebebi ile, bilgilerinize sunmak istedik. Bu makaleyi yazan Kadriye KOCA Hanımefendi’ye ve yayınlayan “SON DAKİKA “ya teşekkürlerimizi sunuyoruz.

“Türkiye memurlar ile hükümet arasında geçen pazarlıkları ilgiyle izlerken uzun süren görüşme masasında yer alan taraflar, kendilerine sunulan ‘Helal’ sertifikalı dondurma ile yaz sıcağına ve pazarlık stresine ara verip rahatladı, Kamuda helal gıda farkındalığı oluştu.

Yediğimizin içtiğimizin her gün daha fazla sorgulandığı bir yaşam tarzına doğru gittiğimiz konusunda ciddi emareler var. Çevre dedikçe, gıda hijyeni dedikçe, yani tersine çevre felaketleri arttıkça tarımda endüstrileşme çoğaldıkça, yediklerimize içtiklerimize daha endişeli bakıyoruz. Çünkü temiz ve helal gıda bulmak o kadar da kolay olmayabiliyor. Endüstrileşme hepimizin canına okudu.

Gıdaların endüstrileşmesi önce tarımın sonra gıdaların fabrikasyon üretimine geçilmesi katkı maddelerini, renklendiricileri, tatlandırıcıları, koruyucuları, kabartıcıları gündeme getirdi. Endüstri bu kimyasallarla fabrikalarda istediğimiz şekil, renk ve çeşitte gıdayı bizlere sunuyor. Tüketicilerin beğenisini adeta gıdıklıyor. Artık biz endüstriyel gıda üreticileri için birer tüketiciyiz. Sağlığımız inancımız veya insan olarak başka değerlerimiz onları hiç ilgilendirmiyor. Göz boyayan kullanım kolaylığı sağlayan ve kolay bozulmayan endüstriyel gıdalarla işi götürmeye çalışıyorlar. Tatlı kârlar da var bu sektörde, rekabet güçlü olsa da.

‘Helal Lokma’ islami düstur Türkiye’de 2005 yılından beri Helal lokmayı İslami düstur olarak kabul etmiş bir gönüllüler projesi var. Bu gönüllüler inanç hassasiyetleriyle gıdayı ‘Helal ve Tayyib’ yani temiz olarak sorguluyorlar. Kuran’da yazdığı şekliyle. Müminlerin yeryüzünde ‘Helal ve Tayyib olan gıdalardan yemesi ve bu konuda irade göstermesi gerektiği emrine sıkı sıkı sarılmışlar. Karşılarına mevzuat, yasalar, uygulamalar, endüstri ve ticari gereklilikler çıkmış ama yılmamışlar. Helal gıdada ısrar ve istikrar gösteriyorlar. 2011-2012 de gıdalarımızın helal haline getirilmesinin önündeki engeller kalkmış ve ondan sonra gıdaların helal ve temiz olarak sertifikalandırma işlemi ve bu işin farkına varılması ivme kazanmış. 2012’den sonra, GİMDES (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği) olarak 2005 yılında örgütlenmiş ekip gerekli tetkiklerden geçirip sertifikalandırdığı ürünlerin üzerine ‘Helal’ yazmaya başlamış.

Bugün 77 ülkeye helal sertifikalı ürün ihraç ediliyor bu sertifikalandırmanın verdiği güvence ile. Müslümanlar arasında ‘kefalet’ kurumu olarak bakıyorlar sertifikalandırma işlemine. Ülkemiz adına güzel adımlar atılıyor. Malezya’nın başlattığı ‘Helal’ sertifikalandırma işlemini GİMDES bir kefalet kurumu olarak sürdürüyor. Yani güven esas. Ticarete alet olmaması, çıkarlara dayanak yapılmaması ve bilimsel güvenirliliğin aynı zamanda uzmanlığın korunması gerekiyor. Dünyada akreditasyon kurumu olarak tanınmak ta standartları iyi korumaya bağlı. Dünya Müslümanları Türkiye’ye bakıyor Dünyada 8-10 civarında ülke işin standartlarını ve bilhassa helallik kriterlerini bununla birlikte Kur’an’da geçen temiz olma vasfını ülkemizden öğrenmeye çalışıyor.

2 milyar Müslümanın yediği içtiği bu güvene ve bu kefalet kurumunun iyi işlemesine bağlı. Bazı Müslüman ülkeler de bizim tecrübemizi öğrenme ve uygulama için çalışmalar yapıyorlar. Müslümanın eline kalan ‘Helal Lokma’ GDO tesbit edecek laboratuvarlara ve yetişmiş bilimsel nitelikli insan gücüne ihtiyaç var. Türkiye islam dünyasına örnek olmak için endüstrinin ürettiği jelatinli domuz maddeleriyle yapılmış ürünlerden çıkıp ‘helal ve tayyib’ üretime geçmek zorunda. Bu ürünlerde bir farkındalık oluşacak ve tercihler değişecek. Çevreyi, bedeni ve ruhu kirleten endüstriyel ürünler yerini bilinçli ve çevreci tercihlere bırakacak. Toplumun emniyeti burada ortaya çıkıyor. Şu an 10 bin üründe bulunan helal ve tayyib sertifikalı ürün sayısı artacak ve yaygın hale gelecek. Her yıl 1 trilyon ABD Doları olan gıda harcamalarından sadece yüzde 14’ü denetlenebiliyor helal lokma olarak, geri kalanı ne olduğunu bilmediğimiz içeriklerle dolu olarak bize sunuluyor.

Türkiye’nin gündemi yetkili sendika olarak Memur Sen ile yapılan toplu sözleşme pazarlıklarına kilitlenmişken Memur Sen sözleşme masasında helal sertifikalı ikramda bulunarak bir farkındalık oluşturdu. Medyanın gündemine kamu yemekhanelerinde helal sertifikalı gıda maddeleri kullanılması talebini hükümete kabul ettirdi. Artık kamuda ‘helal ve tayyib’ gıda arama dönemi başlamış oldu. Bu görüşmelerin dikkat çeken noktası yüzde 4 lük zamlar değil bence medyada ve kamuda oluşan bu farkındalık olacak.

🎶 Gimdes Radyo Yayını