CANLI HAYVAN İTHALATINA EVET !.. ANCAK ET İTHALATINA KESİNLİKLE HAYIR DİYORUZ!….
ET fiyatlarının bir yılda iki katına çıkmasının ardından hükümetin ithalatı serbest bırakmaya yönelik kararı kafaları karıştırdı.
Artan et fiyatlarına müdahale için ilk adımı atan hükümet Et ve Balık Kurumu’na canlı hayvan ve et ithalatı yetkisi verdi.
Canlı hayvan ithalatının yanında et ithalatına da izin verilmesi kafaların karışmasına sebep oluyor. Bu konuda et ithalatının yapılacağı ülkelerde kesimlerin İslami usullere uygun yapılmaması ve ismi geçen ülkelerin tamamında kesimlerin iğne veya tabanca ile bayıltarak, ya da kan akıtılmaksızın yapılıyor olması Helal olmama rizkinden dolayı %99 u Müslüman olan halkımızı korku ve endişeye sevk edecektir. Hassas toplum kesimlerimiz için etin İslami usullere uygun kesilmesinin önemi bilinmektedir, bu kez de et tanzim satışlarında “Helal et” kaygısının yaşanabileceği gözardı edilmemelidir.
28.08.2008 tarihinde www.gidaraporu.com sitemizde yayınladığımız bir yazımızda global dünyanın Yeni Zelanda, Avustralya ile birlikte en büyük et ihracatçısı olan Brezilya ile ilgili Helal et konusunda çok çarpıcı bilgiler verilmişti. İngiltere Halal monitoring Committee(HMC) nin Brezilya’ya gönderdiği uzman bir heyetinin tesbiti bir Müslüman için tüyler ürpeticidir. Kısaca bu yazıdan bir alıntı aktaralım:
‘Bu araştırmada Brezilyanın en büyük 18 kesim evinde inceleme girişiminde bulunuldu. Ancak 11 kesim evine giriş ve bu kesim evlerinde araştırma imkânı bulabildik. Ne yazık ki sonuçlar şok edici olmuştur:
•Kesim yerlerinin çoğunda Müslüman kesim görevlisi bulunmuyor
•Allah’ın ismi anılmıyor
•Kesim yerlerinin çoğunda bayıltma yaygındır (ve kesim anında birçok hayvanın ölmüş olma riski söz konusudur)
•Helal olmanın temel şartları hakkında bilgisizlik vardır
Birçok nefsine uymuş uygulayıcılar tarafından Helal kisvesi altında sertifikalandırılmış, güya “Helal” olan bu etler şehirlerimize mübarek etler olarak giriş yapmaktadır. Durumun vahameti ortaya çıkınca hem bizi, hem de Ortadoğu’daki samimi organizasyonları harekete geçirdi. Bu ürünlerin büyük kısmı başta Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Dubai, Umman, Katar gibi Orta Doğu ülkeleri ile Afrika ve Avrupa’ya ihraç edilmektedir.’
(Yazının tamamını okumak isteyenler , BREZİLYADAN ŞOK DALGALAR linkinden ulaşabilirler)
İlk olarak 1980’li yıllarda ANAP iktidarı döneminde Turgut Özal’ın Başbakanlığında et ithalatı serbest bırakılmış, bu uygulama o dönemde hem Türkiye’de besiciliğe büyük darbe vurmuş, hem İslami kesim şartlarına uyulmadığı cihetle Müslüman halk tedirgin olmuş, hem de ithal edilen etlerin önemli bölümünün kesimden sonra “dondurulmuş” etler olduğu ortaya çıkmıştı.
O dönemde et ithalatında denetimin tam olarak yapılamaması nedeniyle “kaçak et” ithalatında da patlama yaşanmış, hatta bazı ithalatçıların sığır ya da koyun eti diye “domuz eti” ithal ederek büyük market ve şarküteri zincirlerinde satışa sundukları belirlenmişti.
Bugün de özellikle Et Balık Kurumu’nun ithalatla yetkilendirilip, görevlendirilmesinin ardından, ithal edilecek etlerin haram-helal niteliği tartışılmaya başlanacaktır. Dolayısıyla da et ithalatı yerine Türkiye’de kesilmek üzere canlı hayvan ithalatına gidilmesi düşüncesinin ağırlık kazanması sözkonusudur.
Sektör temsilcileri ise EBK’nın çoğu kombinasının geçmiş yıllarda özelleştirilmesi, EBK’nın adeta bir “tabela kuruluş” haline gelmesi nedeniyle kurumun teşkilatının böylesi büyük çaplı bir ithalat ve dağıtım organizasyonunda yetersiz kalacağı, daha büyük sorun ve sıkıntılarla karşılaşılacağı öne sürülmektedir. Bu durum yarın özel sektörün devreye sokulmasına sebebiyet vermesi halinde ise işin daha da riskli olacağı uzak bir ihtimal görülmemelidir.
Şimdi ne olacak?
Konunun uzmanlarına göre, et fiyatlarındaki artış sadece hayvan sayısındaki azalmayla ilgili değil. Bu uzmanlar, son iki yılda, sekiz büyük firmanın altı aylık 500 bin erkek dana topladığını ve bu hayvanları kestirmeyerek fiyatları yukarı çektiklerini, belirtiyorlar.
Peki, et ithalatı sorunları çözer mi? Et ithalatı, sorunları çözeceğine arttıracaktır. Çünkü, üretici, ithal etin oluşturacağı fiyat gerilemesi nedeniyle hemen hayvanlarını kesime göndereceğinden et fiyatları hızla düşebilir. Ama besi hayvan sayısı yeterli olmadığından, et fiyatları, bir müddet sonra hızla yükselerek şimdiki fiyatların iki katına da çıkabilir.
En önemlisi, yaptığımız incelemelerde, Türkiye’de dahi helal kesim şartlarında pekçok zorluklar yaşanırken, nüfusumuzun %99 unu teşkil eden Müslümanlara yeni bir kabus yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur.
“Hem katma değer getirisi, hem de İslami usüllere daha uygun olması isteğiyle kesimlerin Türkiye’de yapılmasını istiyoruz”
Canlı Hayvan ithaline evet. Et ithaline hayır diyoruz!….