HELAL GIDA KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİR ANKET
Helal Sertifikalı ürün, bugün bütün dünyada pırıl pırıl parlayan ve yükselen bir trend göstermektedir. Müslüman nüfusunun azınlıkta olduğu Amerika ve Avrupa ülkelerinde bile yoğun bir Helal Sertifikalı ürün pazarı oluşmakta, büyük market zincirleri market raflarında Helal Sertifikalı standatlar oluşturmaktadırlar. Birçok İslam ülkelerinde ise Helal Sertifikasız ürünlere gümrük kapıları kapatılmaktadır.
Dünyanın hemen hemen her köşesinde en az 30 yıldan beri konuşulan ve yer yer bazı ülkelerde uygulamaya giren HELAL GIDA ve HELAL SERTİFİKA konularında Bizim Market bir anket çalışması yaptı.
Bu anket, başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Konya, Antalya, Diyarbekir, Erzurum ve Zonguldak il Merkezlerinde ve 1000 kişinin katılımı ile gerçekleştirilmiş.
Anket sonuçlarından çıkan tablo çok çarpıcı bilgiler vermektedir.
1.Müslüman Tüketici kitlesi, kendisine sunulan market ürünlerindki Helal gıda ve Helal Sertifika kavramları konusunda %80 bilgisiz ve bilinçsiz bulunmaktadır.
2.Ankete katılanların %65’i ürün etiketlerindeki bilgilerin ürünün Helal olup olmadığını anlamalarında yeterli bilgiyi içermediği görüşünde.
3.Yine ankete katılanların %66’sı ürünlerin Helal Sertifikalı olması satın alma tercihlerini etkiliyeceğini bildirmiştir.
4.İthal edilen etler konusunda da %80 güvensizlik ortaya çıkmış bulunmaktadır.
5.Kozmetik, ilaç ve temizlik ürünlerinin dahi Helal Sertifikalı olmasını isteyenlerin oranı %79 gibi yüksek bir oranı ortaya koymaktadır.
Bu anket Müslüman Tüketici kitlesinin mevcut durumunun bir röntgenini ortaya koyduğu gibi gönlünde yatan isteklerini de net olarak gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak,
Müslüman Tüketiciler, onların yaşam gayesi ve imanî bir meselesi hükmünde olan, market raflarını dolduran ürünlerin helal olup olmaması konusunda bilgisiz ve bilinçsiz olduğu gözlemlenmektedir.
Bu konuda kendilerinin özel gayret göstermelerinin kulluk görevlerinin olduğu gerçeğinin yanında, bugünün teknolojik ürün dünyasının üretim proses karmaşıklığının ve de karmaşalıklarının hüküm sürdüğü gerçekleri karşısında üreticilerin ve satıcıların temel görevleri ve medeni olmanın bir vecibesi olarak, veli nimetleri hükmünde olan müşterilerinin inançlarına ve sağlıklarına uygun ürün üretme ve doğru etiket bilgileri ile bilgilendirme zorunluluğunu bu anket bir defa daha ortaya koymaktadır.
Başta medya olmak üzere, Müslüman topluma hizmet etmek üzere kurulmuş ve bu kitlenin yardım ve desteği ile etkinliklerini sürdüren STK’lar, müşteri durumunda olan tüketici kitle ile üretici ve satıcı konumunda bulunan kitle arasında insanın temek hak ve özgürlüğü hukukunun sağlanması için ciddi bir hakemlik görevi ile yüklenmek zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Devlet Kurumlarının bağnaz ve çağ dışı bir anlayışla sürdürmekte olduğu çarpık laiklik ve sadece güçlünün yanında yer alma anlayışını tez elden terkederek, çağlar boyunca vazgeçilmeyen, insanlığın en temel hakkı olan inanç hak ve özgürlüğünün her yerde ve her zeminde serbestçe uygulanmasının sağlanması ve en kısa zamanda da ister Müslüman olsun, ister Musevi olsun, ister Hindu olsun ve isterse Vejeteryan olsun inançlarına uygun ürünleri market raflarından kuşkusuz ve güvenli bir şekilde tercih edebilmesinin sağlanabilmesi için etiket düzenlenmesindeki yasakların kaldırılması adımlarının biran evvel atılması gereği ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Ayrıca bu ankettten şu gerçek de ortaya çıkmıştır ki yıllarca bu toplumun %99’luk nüfusunu oluşturan Müslümanları asimile ederek dininden soyutlamak için dış ve iç güçlerin her türlü desteğini alarak canla başla çalışan toplum mühendisleri bütün uğraşmalarına rağmen, bu toplumun büyük çoğunluğunu asimile edememişler ve defşirememişlerdir . Yüreğinde sakladığı helal yaşama isteği dimdik, sımsıcak ayakta durmaktadır.
Bütün bu tesbitlerin arkasında ise gerek Özel sektör olarak, gerek STK sektörü olarak ve gerekse Kamu sektörü olarak şu ekonomik gerçeği de görmeliyiz.
Helal Sertifikalı ürün, bugün bütün dünyada pırıl pırıl parlayan ve yükselen bir trend göstermektedir. Müslüman nüfusunun azınlıkta olduğu Amerika ve Avrupa ülkelerinde bile yoğun bir Helal Sertifikalı ürün pazarı oluşmakta, büyük market zincirleri market raflarında Helal Sertifikalı standatlar oluşturmaktadırlar. Birçok İslam ülkelerinde ise Helal Sertifikasız ürünlere gümrük kapıları kapatılmaktadır.
Sadece Helal Gıda Pazarının 850 milyar ABD Dolarlık, tüm Helal pazarın ise 2 trilyon ABD Dolarlık bir potansiyel talebinin mevcudiyetine karşılık henüz bunun %14’ünün kullanılabildiği gerçeği karşısında nasıl bir devasa bakir bir pazarla karşı karşıya kalındığı göz ardı edilmemelidir.
Özellikle yıllar boyu oldum olası dış ticaretinde açık veren, ki son istatistiklere göre 130 milyar ABD Dolarlık ihracata karşılık 200 milyar ABD Dolarlık ithalat yapan bir Türkiye’de Helal Sertifikalı ürün üretiminde yapılacak akıllı bir hamle hem iç piyasada ve hem dış piyasada önemli bir girdi kazanımını beraberinde getirebileceği açıkça gözükmektedir.
Bir zamanlar konuşulması dahi tabu gibi kabul edilen bir konuda böyle bir anket yapılmasını önemli görüyorum ve bu sebeple bu anketi ilk defa gerçekleştiren BİZİM Market’e bir kere daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum.