TOÇBİRSENİN 5.KONGRESİNE GİMDES DE KATILDI…
GİMDES’in Helal ve Tayyib sertifikalama çalışmalarına çok yakın ilgi gösterenToç-bir-sen Sendikasının 5. Genel Kurul Toplantısına Dr.Hüseyin Kami BÜYÜKÖZER katılarak bir konuşma yaptı.
“Selamunaleykum
Ben gelmedim kavga için. Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir. Gönüller yapmaya geldim.
İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmez isen. Ha bu ne okumaktır?
Asımın nesli diyordun gerçek. İşte namusunu çiğnetmedi çiğnetmiyecek.
Koca Yunustan ve Mehmet Akif ‘ten aktardığım bu mısralar, inanç sistemimizin temelini anlatmaktadır. Toçbirsen Sendikamızın 5.Kongresini yapmak üzere biraraya geldik Bu hayırlı hizmet için davet eden kardeşlerime, bu Kongreye katılmak üzere teşrif eden siz kardeşlerime teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.
Çalışan insanların haklarını almak için, hakları olan insanca yaşamaları için gece gündüz emeklerini ortaya koyan bu insanların kurduğu bu kurumun Allah yolunu açık eylesin. Hayırlı kılsın. Hizmetlerini daim eylesin.
İnanç sistemimizde, çalışanın, emekçinin emeği kutsaldır. Çalışanın teri kurumadan hakkının verilmesi önemlidir.
Çalışanın haklarını adalet ölçüsünde sağlamak yolunda çalışan kuruluşlar çok önemli bir hizmeti yapıyorlar.Bu bakımdan Toçbirseni tekrar tekrar tebrik ediyorum.
Memursen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu bey ve Toçbirsen Genel Başkanı Günay KAYA Beyin açılış konuşmaları beni derinden etkiledi. Eski kavgacı sendikacı anlatımı yerine kardeşliğe, sevgiye, dostluğa, iş barışı anlayışına, kadim medeniyetimizn değerlerine inanmış, Allah rızasına müştak bir ruh yapısı gördüm. İşte Asımın nesli dediğimiz nesil gelmiş mutluluğunu yaşattıkları için bu kardeşlerimize tekrar teşekkür ediyorum.
800bine yakın üyesi ile ülkemizin branşında en büyük memur Konferederasyonu ve bünyesinde olan Toçbirsen Sendikası da 40bin üyesi ile ülkemize hayırlı hizmetler yapmış ve yapmayaca devam edeceklerdir inşaallah.
Müsade ederseniz bir konuya temas etmek istiyorum. Bugüne kadar sendika toplu sözleşmelerinde maaş, izin, hastalık ve kıdem tazminatı gibi konularda önemli bir mesafe katedildi. Ancak hala yer yer çalışanların inançlarının gereği olan koşulsuz ibadet etme hakları alınamadı. Halen devlet başta olmak üzere Müslümanın olmazsa olmazı olan ibadetlerine uygun mesai saatleri uygulaması bir temel hak olarak alınmış değil. Bir diğer önemli konu da, bir insanın ibadet yapma hakkından sonra yer alan ikinci temel hakkı inancına uygun sağlıklı ve dengeli beslenme ve tedavi olma hakkının güvence altına alınmasıdır.
Bu konularda Toplu iş sözleşmerinde, ciddi ve yaygın bir uygulama yapılmamıştır. Bizim inanç medeniyetimiz Helal ve Tayyib şartlarda beslenmemizi ve tedavimimizi öğütlemektedir.
Bugün biliyoruz ki bütün dünyaya hakim olan batı hegomanyası bu konularda da insan inancını dikkate almamaktadır. Her iki konuda da üretim teknolojilerinde kullanılan ham madde ve katkı maddeleri büyük önem taşımaktadır. Dünyada bu konularda müntesiblerini bilgilendirme maksadı ile sertifikalama çalışmaları yapan kurumlardan biri Yahudi toplumu için kosher, diğeri vejeteryanların veganı. Son 40 yıldır da Müslümanlar bu ihtiyaçları için Helal Sertifikalama sistemini kurdular. Ülkemizde de nüfusumuzun %99’unun Müslüman olduğunu düşünürsek çalışanların bu haklarının da toplu iş sözmelerinde açıkça hükme bağlanmalıdır.
Sözlerimi nihayetlendiriken bu kongrenin çalışanlara, ülkemize ve bütün İslam ümmetine hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.