GİMDES’in helâl gıda denetçileri kursunun açılışıyla ilgili bilgi veren Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, Müslümanların en büyük sıkıntılarından birinin helâl gıda konusu olduğunu vurguladı.
Yahudilerin koşersiz ürün tüketmediğine dikkat çeken Büyüközer, Müslümanların da helâl gıda konusunda gereken hassasiyeti göstermelerini istedi.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği’nin (GİMDES) açtığı baş denetçi kursu büyük ilgi gördü. Helâl sertifikalı denetçiler yetiştirmek için kolları sıvayan GİMDES, başta gıda olmak üzere kozmetik ve eczacılık alanlarında tam yetkili olarak 1 yıl boyunca görev yapabilecek donanıma sahip kursiyerler yetiştirecek.
Tüm dünyada Müslümanların en büyük sıkıntılarından biri olan helâl gıda konusunda uluslararası platformda çalışmalar gerçekleştiren GİMDES’in Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, Yahudilerin koşersiz gıda tüketmediğine dikkat çekerek, Müslümanların daha fazla kandırılmaması adına ‘helâl gıda sertifikası’nın yaygınlaşması için çaba gösterdiklerini belirtti.
TÜRKİYE AĞABEYLİK YAPACAK
Gimdes’in denetçi eğitimi vermek üzere düzenlediği programa 40 iştirakçı başvurdu. Kontenjanın sınırlı olması sebebiyle yalnızca 15 kişinin kabul edildiği 5 günlük kurs programında, katılımcılara Gimdes’in tanıtımı, kursun öğrenim amaçları, yapılacak sınav hakkında ayrıntılı bilgiler verilecek. Kurs eğitiminin ilk programına davet edilen basın mensuplarına özel bir bilgilendirme konuşması yapan Gimdes Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, 2010 yılında World Halal Counsil’in konferans ve genel kurul toplantısının Türkiye’de yapılacağı müjdesini verdi. Büyüközer; “Türkiye’nin eksikliği duyulan bir konuda girişimde bulunduk ve bu eğitim toplantısını gerçekleştiriyoruz. İslâm devletleri Türkiye’nin helâl gıda sertifikalı ürünler pazarında ağabeylik yapması ve aktörlük pozisyonunda olması gerektiğini; fakat niye olmadığını soruyorlar. Biz bu eksikliğin giderilmesi açısından akreditasyonlu sertifika vermeye başladık. Şimdiye kadar 40 World Halal Counsil üyesi ülkeye sertifikalı ürün verebilmeyi sağlaycak akreditasyonlu Helal Sertifikası verdik” dedi.
2 TRİLYONLUK PAZAR
Dünyada iki trilyon dolarlık bir helâl gıda pazarı olduğunu vurgulayan Büyüközer, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu iki trilyonluk bir pazar, ihracat için gıda, eczacılık ve kozmetik sektörlerini kapsayan büyük bir alan. En azından biz bu pastadan 100-200 milyarlık pay alabiliriz. Şimdilik mesela Uzakdoğu ülkesinden birinden un ve makarna talebi aldık. Umuyoruz ki; ileride iyi bir organizasyonla büyük talepleri de karşılayacak duruma geliriz.”
Helal Gıda Sertifikası’nda standart getirerek bu işin asıl yüklenicisi olabileceklerini belirten Büyüközer; “Disiplinle taviz vermeden işimizi yaparsak tek bir standarda ulaşabilirsek, bunu diğer tüm dünya ülkelerine kabul ettirebiliriz. Böylece BM gibi büyük kuruluşlar da bizi dikkate almak durumunda kalabilir” diyerek otorite olmanın öneminden bahsetti.
MÜFTÜLÜKLER ‘HELÂL BELGESİ’ VERMEMELİ
Sertifika adı altında müftülüklerin belge vermesinin önünün kesilmesini isteyen GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer; “Bizden sertifika istemeyip müftülerden alan firmalar, aldıkları belgenin geçerli olmadığını görünce tekrar bize geliyorlar. Biz de konuya ilgi gösteren kuruluşlara sertifikalandırma konusunda bize gelmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü diğer belgeler kabul edilmiyor” diye konuştu.
MÜSİAD’DAN DESTEK
Eğitim toplantısına katılan MÜSİAD üyesi Dr. Halim Aydın da; “Biz bu konuyu daha geniş bir şekilde Ekim’de Kahire’de yapılacak Uluslararası İş Forumu toplantısında dile getireceğiz ve tüm dünyada ses getirecek inşallah. Biz helâl denetçi konusunda başvuran her işletmenin bir eleman istihdam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
ALİ ÇINAR – VAKİT