RAMAZANDA BOYKOT LİSTEMİZDE İSRAİL HURMASININ DA OLDUĞUNA DİKKAT ETMELİYİZ
İsrail’in onyedi aydır bir süredir Gazze’de döktüğü kan, dünyanın dört bir yanında İsrail politikalarını destekleyen şirketlere boykot çağrılarına yol açtı. Sonuç olarak, İsrail’in hurma endüstrisi, Ramazan yaklaşırken boykotun yaklaştığı endişesine kapılmış durumda.
İsrail basınında çıkan haberlere göre, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de devam eden katliamı, Müslümanların mübarek Ramazan ayı yaklaşırken Avrupa pazarında İsrail hurmasının satılmasını giderek zorlaştırdı.
Ramazan ayı, İsrailli üreticilerin yıllık hurma ihracatının yaklaşık üçte birinin gerçekleştiği önemli bir dönem olarak değerlendiriliyor.
İsrail’in Haaretz gazetesine göre, İsrail’in Medjul (Medjoul) hurmasını tanıtmaya yönelik toplam 550 bin dolarlık bir reklam kampanyası, boykot korkusu nedeniyle rafa kaldırıldı.
Gazze’de acımasızca dökülen kanın ardından dünyanın dört bir yanındaki Müslüman topluluklar arasında muhtelif alanlardaki İsrail ürünlerine yönelik tedbirler arttı.
İsrail, özellikle popüler iri, etli ve lezzetli Medjul hurması olmak üzere dünyadaki en büyük hurma üreticilerinden biri.
Filistin İçin Amerikalı Müslümanlar hareketi, 12 İsrail hurma markasına boykot çağrısında bulundu.
Son yıllarda Boykot, Tecrit ve Yaptırım hareketinin İsrail şirketlerine işgali sona erdirmeleri için ekonomik baskı uygulama yönünde büyüyen bir kampanyası var.
Oruçlu bir kişinin iftar etmesi sünnet olan hurmanın Ramazan ayındaki manevi önemi göz önüne alındığında, birçok Müslüman, hurmanın etik kaynaklardan elde edildiğinden emin olmaya çalışıyor.
Boykot, Tecrit ve Yaptırım hareketi, dünyayı boykotla İsrail’e karşı durmaya çağırıyor
İsrailli hurma üreticileri İsrail’de üretilen hurmanın kökenini gizlemek amacıyla etiketlerini değiştiriyor.
Gazze ve Fİlistini destekleyen gruplar, tüketicilerin bilinçli bir seçim yapabilmelerini ve İsrail hurmalarını satın almaktan kaçınabilmelerini sağlamak için yoğun bir çaba sarf ediyor.
İsrailli bir hurma üreticisi Haaretz’e şöyle konuştu: “Avrupa’da bizim markamızın yazılı olduğu hurmaların bulunduğu süpermarketlere giren ve üzerlerine alıcıların ‘soykırıma katkıda bulunduğunu’ belirten çıkartmalar yapıştıran kuruluşlar var.”
Filistin Dayanışma Kampanyası, İsrail’in Medjul hurmalarının çoğunun işgal altındaki Batı Şeria’daki yasadışı yerleşimlerde İsrailli yerleşimciler tarafından yetiştirildiğini söylüyor.
İsrail işgaline karşı savaşan kampanyacılar, insanları düzenli olarak, satın almadan önce tarihlerin ve nereden geldiğinin etiketlerini kontrol etmeleri konusunda uyarıyor.
İsrail hurmasına boykot çağrısının, İsrail üzerindeki ekonomik etkisi oldukça önemli olabilir. Zira İsrail’in Medjul pazarındaki yüzde 50’lik payı, onu hacim açısından dünyadaki en büyük pazarlardan biri haline getiriyor.
Uluslararası hukuka göre yasa dışı olan İsrail yerleşimleri, sömürülen Filistinli emeği kullanarak çalıntı topraklarda hurma ağaçları yetiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda su kaynaklarını Filistin köylerinden uzaklaştırarak, onları içme ve sulama için su bulmakta çıkmaza sürüklüyor. Askerî işgalin baskısı altında yerli Filistin hurma endüstrisi de yerel ve uluslararası pazarlara akın eden İsrail hurmalarıyla rekabet etmekte zorlanıyor.
İsrail Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre, yalnızca İsrail’den yapılan hurma ihracatının değeri 2022’de 338 milyon dolar olurken, diğer tüm meyvelerin ihracatı ise 432 milyon dolar oldu.
Filistin İçin Amerikalı Müslümanlar (AMP) hareketi, Filistin’in bağımsızlığını desteklemek amacıyla 12 İsrail hurma markasının boykot edileceğini duyurdu. İsrail’i, çocuklar da dâhil olmak üzere sömürülen Filistinli emeği kullanarak çalıntı arazilerde hurma endüstrisi kurmakla suçladı.
Haaretz’in haberine göre, boykot kampanyalarına karşı koymak amacıyla İsrailli üreticiler bazı alıcılarla birlikte çalışarak ürünlerinin üzerindeki etiketleri değiştirerek tarihlerin kökenini gizlemeye çalışıyor.
Geçtiğimiz yılın ekim ayında İsrail’in Türkiye’ye hurma ihracatı yüzde 50 oranında düştü.
Bir yanıt yazın